En sonunda en güncel problemimle ilgili birseyler yazmaya cesaret ettim. Nedir bu tez olayı? Gerçekten... Kime sorsam bir yerlerde yüksek lisans yapıyor, ortalık tez kaynıyor mubarek. Ne kadar eğitimli bir toplummuşuz da haberim yokmuş!
Ben de bu furyaya katılıp bir yüksek lisans programına dahil ettim kendimi. Niye girdim diye sorsalar o sırada mantıklı bir açıklama yapardım herhelde ama şimdi hiçbir cevap bulamıyorum. Benim gibi sanatçı insanlar akademik bir kariyer için- düzenli maaş ile aynı anlama geliyor- herşeyi yapabilirler aslında. Ama bendeniz bir akademiseyenin kızı olduğum için bu işin sevimsiz taraflarını da etraflıca düşünmekteyim. Bu düşünceler tez yazmamdaki motivasyonu azaltan etkenlerden sadece bir tanesi.
Yazılan tezlere baktığımda motivasyonum daha da azalıyor. Benim dönem ödevi diyebileceğim nitelikteki toplama yazılar tez olarak kütüphane raflarında yer alabiliyor. Bu sadece akademik ortamın ne kadar zayıf olduğunu göstermez,aynı zamanda ileride daha da zayıflayacağını da gösterir. Çünkü her yeni tez bir önce yazılanlar üzerine kurulur. Tabi bu kadar kötü tezleri görünce "doğru" insan şöyle demeli: " Ben iyi bir tez yazmak için gerekli alt yapıya sahibim, o zaman niye yapmayım? Böylece belki diğer insanlara da bir faydam dokunur". Evet ben niye böyle demiyorum? Çok basit: çünkü tembelim.
Ayrıca uygulamalı bir sanat dalında niye teorik bir tez yazıyoruz? Üstelik danışmanların da uygulama ustası olduğunu düşününce iş daha da karışıyor.
Sonracığıma... tez yazan öğrenciler ve danışman hocaların yabancı dil probleminden (hatta anadil probleminden:) bahsetmeden olmaz. Akademik kariyer yapmak istediği kurumdaki genel seviye potansiyel iyi eğitmenleri "direk" caydırıyor. Bizim fakültemizde okuduğunu anlayan öğrenci sayısı bile parmakla sayılırken - galiba bu bütün güzel sanatlar fakülteleri için geçerli- bunların anadillerinde dahi kendilerini ifade etmesi beklenemez. Bu ağır suçlamaları ukalalık olsun diye yapmıyorum. Güzel sanatlar fakülteleri ÖSS -veya şimdi o sınavın adı neyse- den sadece barajı geçecek kadar puan alabilen herkese açık yerler. Belki ÖSS iyi bir ölçüt değil ama en azından çok kötüler ile iyileri ayırt etmeye yarıyor denebilir.
Bir de yüksek lisans yapanlar arasında şu soru çok yaygındır: teze başladın mı? Zaten genelde son iki ayda yazılan tezler için niye uzatma alınır bilmiyorum. Uzatma aslında erteleme demek. Plansız çalışma ve umursamama demek. Eğer yazdığım tezi gerçekten benimsemiş olsaydım şu an bitmiş olurdu ama daha ben başlamadım bile!
Bu tezi yazmanın bizlere ve çevremize katacakları niye bizi motive etmekte yeterli olmuyor? Güzel bir tespitte bulunup bunu enine boyuna araştırmak bir konuya hakim olmak harika bir duygudur. Biz niye bu duygudan zevk alamıyoruz? Belki de hiç daha önce bunun tadına varmadığımız için.
Bu kadar felsefe yapmak yeter, yarın tez danışmanımla görüşmem var ve ben yine hazır değilim.Tezi bırakacağım dedim onu da yapamadım. Ben ne yapacağım bu tezi , yarın büyük bir umutla bana bakan danışmanıma ne diyeceğim?